Çin’in son üç ayda güvenlik ve sağlamlaştırma bahanesi ile Doğu Türkistan’da yıktığı camilerin çoğunun sağlam olduğu belirtiliyor
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Çin işgal yönetiminin son üç ayda 3 bin 500 camiyi ‘harabe’ olduğu iddiasıyla yıkmasına yönelik tepkiler artarken bölge halkı yıkılan camilerin kesinikle sağlam olduğunu, fırınlanmış tuğla ile ve sağlam malzemelerden inşa edildiğini belirtti. Halk yıkılan camilerin önemli bir kısmının çok yeni olduğunu kaydediyor.
Özgür Asya radyosuna konuşan Kaşgar sakinleri ve bazı mahalli yöneticiler Çin işgal idaresinin mescit ve camileri yıkarken, ibadet edenler için hayati tehlike arz ettiği ve iyileştirmek amacı ile yıktıklarını öne sürdüklerini gerçekte ise, sağlam ve ibadete engel bir durumu bulunmayan camileri yıkarak yok ettiğini bildirdi.
Radyoya konuşan bişr kaynak yıkılan camilerin çoğunun aslında sağlam, yeni inşa edilmiş veya yakın bir süre önce elden geçirilmiş ve sağlamlaştırılmış camiler olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Camimiz önceden ham tuğla, ahşap malzeme ve kerpiçten yapılmış ve eski idi. Üç yıl önce kendi aramızda para topladık. Yiza halkı olarak her yıl kurban derilerini toplayarak sattık. Toplanan bu paralar ile tuğla, çimento ve sağlam malzemeler kullanarak modern bir cami yaptık. Camimiz 80-100 kişi civarında cemaat alabiliyordu. Toplam harcadığımız para 70 -80 bin Yuan arasında idi. (Yaklaşık 12 bin dolar) Fakat Hükümet buna rağmen camileri sağlamlaştırmak adı altında diğer camiler ile birlikte bu camimizi de yıkarak ortadan kaldırdı.”
Bir başka yetkilinin ifadeleri ise şöyle:
“Şehirde toplam beş, mahallemizde ise iki mescit vardı. Hepsi yeniden sağlam malzemeler ve çimento kullanılarak tamir edilmiş ve bazıları yeniden yapılmıştı. Ancak yönetim bu yeni mescit ve camileri de yıkarak ortadan kaldırdı. Lenger’de tek bir cami kaldı. En az iki kilometre uzaklıktaki mahallede bir camiye yaya olarak giderek namazlarımızı kılıyoruz. Yaşlılar için bu durum çok zahmetli olmaktadır.”
Bölge uzmanları, Çin işgal yönetiminin dini hayata müdahale ve ibadet mekanlarını yıkmayı “Kamu Güvenliği ve İyileştirme” gibi parlak sloganlarla süsleyerek yürüttüklerini iyileştirmeden amacın yıkmak olduğunu sinsice ve ustaca gizlediklerini ifade ediyor.
Leave a Reply